Dünyada en sık tanı alan kanserlerden birisi olan meme kanseri sekiz kadından birini etkileyen, ancak erken tanı ile tedavi şansı çok yüksek olan bir hastalıktır. Türkiye’de yılda neredeyse 15.000 kadın meme kanseri tanısı alır. Hastalık genellikle orta-ileri yaş kadınları etkiler.
Normalde belli bir uyum içinde büyüyüp çoğalan hücreler hasar görür veya yaşlanırsa ölür. Bu hücre yaşam döngüsü adını alır. Bu süreç bozulduğunda hasar gören veya normal olmayan hücreler kontrol edilemez bir şekilde büyüyerek çoğalır. Memede oluşan kanser hücreleri tedavi edilmediği takdirde çoğalarak önce etraf dokuya daha sonra lenf düğümleri, kemikler, karaciğer ve beyin gibi diğer organlara yayılabilir.
Son yıllarda meme kanseri tanısı alan hasta sayısı artsa da hastalığa bağlı ölüm oranları azalmaktadır. Bunun en önemli sebebi kişinin farkındalığı ve tarama programları sayesinde erken tanı kanması ile tedavideki başarılı gelişmelerdir.
Kendi kendine yapılan meme muayenesinde;
- Memede şekil değişikliği
- Ele gelen kitle
- Meme cildinde gamzeleşme
- Meme başında çekilme
- Meme ucu ve memede kızarıklık
- Meme ucundan özellikle sıkmadan kendiliğinden gelen ve kanlı olan akıntı
- Koltuk altında şişlik saptanması kişiyi uyarmalı ve alanında uzman bir hekime başvurmasının gerekliliğini hatırlatmalıdır.
Unutulmamalıdır ki hiçbir meme diğerinin aynısı değildir.
Meme yapısına aşina olmadan önce elinize gelen her şeyi kitle olarak yorumlayabilirsiniz ve memede fark edilen kitlelerin de çoğu kanser çıkmaz.
Fakat erken fark edilip tanı konan bir kanserde tedavi şansı çok daha yüksektir.
Doç. Dr. Emine YILDIRIM
Meme Cerrahi & Genel Cerrahi