Okul fobisi, çocuğun okula gitmek istememesi, okulu reddetmesi ve buna yönelik kaygı oluşturma halidir. Kaygı sözel ya da bedensel olarak ifade edilebilir. Çocuk gitmek istemediğini sözle ifade edebildiği gibi, bazen baş ağrısı, sık tuvalete gitme isteği, çoğunlukla karın ağrısıyla ifade edebilir.
Okul fobisi yaygın olarak kreş, anasınıfı, ilkokul 1. sınıf başlarında görülür. Ortaokul ve lise başlangıçlarında kaygı yaşayanlar olabileceği gibi nadiren üniversite başlangıçlarında da görülür. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır.
Okul fobisinde ayrılma hem ebeveyn hem çocuk açısından yaşanır, ayrılma anksiyetesi oluşur.
Okula başlama dönemleri hem ailenin hem çocuğun alışma dönemidir. Bu durum hem çocuk hem de aile açısından ele alınarak değerlendirilmelidir. Ayrılma duygusuyla baş etme yolları çocuk ve aile ile çalışılmalıdır. Çocuk, anne yanında olmadan vakit geçirme deneyimleri okula başlamadan önce yaşamışsa yani sağlıklı bağlanma oluşmuşsa okula başlama daha rahat olacaktır.
Okula başlarken 1. sınıfların bir hafta önce okula başlatılması, kısa süreli saatlerde yapılan oryantasyon dönemi bu durumu aşmada önemlidir.
Okul fobisi okulun başladığı ilk bir hafta daha yoğun görülür giderek azalması beklenir, bir aya kadar sürebilir. Ancak hala düzelme oluşmadıysa konuyla ilgili uzman psikolojik danışmana başvurulabilir.
Bu döneme yardımcı olacak birkaç öneri;
• Okula hazırlanma eğlenceli, şarkılar ve tekerlemeler eşliğinde olmalıdır.
• Bu duygusundan dolayı asla çocuğa kızılmamalıdır.
• Çocuk ayrılma konusunda duygusal olarak daha rahat olan bir yetişkinle okula gitmelidir.
• Okul çıkışında beklenilecek yer çocuğa mutlaka gösterilmeli ve buna özenle uyulmalıdır.